En zorlu tedavilerden birini Brezilyalılar çözdü: Tuhaf görünmesine rağmen sonuçları çok başka

Tilapia Balığı Derisi Yanık Tedavisinde Devrim Yaratıyor

Brezilyalı bilim insanları, yanık tedavisinde devrim niteliğinde bir yöntem geliştirerek tilapia balığı derisini kullanmaya başladı. Bu yenilikçi yaklaşım, yüksek kolajen ve nem içeriği sayesinde hastaların yanıklarının daha hızlı, daha az acılı ve iz bırakmadan iyileşmesini sağlıyor.

Kolajen Oranı Çok Yüksek

Brezilya’da yaygın olarak bulunan ve hastalıklara karşı dayanıklı bir tatlı su balığı olan tilapia, insan derisine kıyasla daha yüksek oranda kolajen içeriyor. Cilt yenilenmesi ve yara iyileşmesinde kritik rol oynayan kolajen, yanık tedavisinde de büyük önem taşıyor. Ayrıca, tilapia derisinin yüksek nem oranı, yara bölgesinin kurumasını önleyerek iyileşme sürecini hızlandırıyor.

Doğal antibakteriyel özelliklere sahip olan bu balık derisi, enfeksiyon riskini azaltarak hastaların tedavi sürecinde karşılaşabileceği komplikasyonları en aza indiriyor.

Uygulama Süreci ve Etkisi

Tilapia derisi, özel işlemlerle sterilize edildikten sonra doğrudan yanık bölgesine uygulanıyor. Geleneksel gazlı bezle yapılan tedavilere kıyasla, bu yöntem hastalara çok daha az acı veriyor. Ayrıca, derinin yüksek nem içeriği sayesinde yara alanı sürekli nemli kalıyor ve bu da iyileşme sürecini hızlandırıyor.

Örneğin, ikinci derece yanıklara sahip bir hastanın tedavisinde tilapia derisi kullanılarak yalnızca 20 gün içerisinde belirgin bir iyileşme sağlandığı bildirildi.

Sonuçlar Olumlu

Brezilya’da 50’den fazla hasta üzerinde uygulanan bu yöntem, oldukça olumlu sonuçlar verdi. Hastalar, tedavi süreci boyunca daha az ağrı hissettiklerini, yara bölgelerinde daha az iz kaldığını ve genel iyileşme süresinin kısaldığını ifade etti.

Özellikle kaynakların sınırlı olduğu bölgelerde ekonomik ve etkili bir çözüm olarak öne çıkan bu yöntem, sağlık alanında büyük yankı uyandırdı.

Related Posts

Bu belirtilere dikkat: ‘Tekno boyun’ olabilirsiniz!

Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon Uzmanı Doç. Dr. Hamza Sucuoğlu, gençlerde ve çocuklarda boyun ağrılarının ciddi bir sağlık sorunu haline geldiğini belirterek, “Teknolojik cihazların yoğun kullanımı, başta gençler ve çocuklar olmak üzere her yaş grubunda cep boyun hastalığı olarak bilinen ‘tekno boyun’ problemine yol açıyor” dedi.

Yatmadan önce yediğinizde uykuya yüzde 50 daha hızlı dalmanıza yardımcı olacak meyve!

İspanyol kardiyolog, bu meyveyi “gece rutininize dahil etmenin, dinlenme ihtiyacınızı doğal olarak karşılayabileceğini” iddia ediyor.

Balık keyfiniz kabusa dönüşmesin! Bir lokması bile büyük riskmiş

Balık, yüksek biyolojik değere sahip proteinleri, omega-3 yağ asitleri (özellikle EPA ve DHA), D vitamini ve iyot gibi önemli mikro besinleri içeren değerli bir hayvansal besin kaynağıdır. Dyt. Beste Mum, ancak bazı bireylerde bağışıklık sistemi tarafından alerjen olarak tanımlanarak ciddi reaksiyonlara yol açabileceğini söyledi.

Alerjiyle karışan Covid-19 belirtilerine dikkat!

Göğüs Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Şevket Özkaya, Mayıs ayında artan sıcaklıklar ve çevresel faktörlerle birlikte hem alerjik hem de viral hastalıkların yaygınlaştığını belirterek, özellikle alerjik astım ve rinit gibi rahatsızlıkların belirtilerinin Covid-19 gibi viral enfeksiyonlarla karışabileceğine dikkat çekti.

Klozetten 75 kat daha pis, salonda baş köşede duruyor! Karbonat tek çaresi

Evde en kirli yerin tuvalet olduğunu düşünüyorsanız, yanılıyorsunuz. İngiltere’de yapılan bir araştırma, evdeki bu eşyanın klozet kapağından 75 kat daha fazla bakteri barındırdığını ortaya koydu. Özellikle evcil hayvan sahipleri için bu durum daha da endişe verici boyutlara ulaşıyor.

Uzmanı uyardı: ‘Kanser tedavisinde bitkisel kürlere dikkat’

Bilimsel dayanağı olmayan ürünlerin hastalara zarar verebileceğine dikkat çeken Tıbbi Onkoloji Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Cengiz Akosman, “Bazı bitkisel kürler karaciğer enzimlerini etkileyerek ilaçların metabolizmasını değiştirebilir, hatta bazı vakalarda hayati riskler oluşturabilmektedir. Bugüne kadar bitkisel kürlerin kanseri tedavi ettiğine dair bilimsel olarak kanıtlanmış hiçbir klinik veri bulunmamaktadır. Bitkisel ürünler yanlış zamanda ve dozda kullanıldığında faydadan çok zarar getirebilir. Bu nedenle onkoloji hekimiyle iş birliği içinde olunması hayati önem taşır” dedi.