Günümüzde şehirleşme oranı her geçen gün hızla artıyor. Dünya Bankası verilerine göre şehirler Avrupa’daki nüfusun yüzde 74’ünden fazlasına ev sahipliği yapıyor. Şehirlerde hızla artan nüfus kendi içinde bazı sorunları da beraber getiriyor. Bu sorunların hızlı, kolay ve uzun vadeli çözümleri de şehrin beşerî sermayesini teknoloji ile birleştirmekten geçiyor. Süreç öncelikle doğru bir planlanma ile başlıyor. Barınmadan ulaşıma, kamu hizmetlerinden güvenliğe, enerji verimliliğinden çevreye duyarlı sistemlere kadar birçok faktörü içinde barındıran bütünsel bir akıllı şehir vizyonunun ortaya çıkarılması gerekiyor. Bunun da temelini dijital ikiz teknolojisi oluşturuyor.
Dijital ikiz aslında fiziksel bir varlığın, sürecin veya sistemin sanal bir kopyası anlamına geliyor. Kentler bağlamında ise bu, tüm kentsel çevrenin dijital bir modelini oluşturulmasıyla mümkün. Bu model, binalar ve altyapıdan ulaşım sistemlerine, kamu hizmetlerinden kamusal alanlara kadar her şeyi içinde barındırıyor. Şehrin gerçek zamanlı verileri, geçmişte yaşanmış senaryoları ve şehirle ilgili gelecek öngörüleri dijital ikiz teknolojisi ile yerel yönetimler hızlı ve kolay bir şekilde ulaşıyor.
Şehirlerle ilgili doğru kararlar vermek için gerçek zamanlı veri ve simülasyonun gücünden yararlanmak gerekiyor. Bunun için de verilerin düzenli bir şekilde toplanması ve analiz edilmesi çok önemli. Veri toplama işi de sensörler, akıllı kameralar ve IoT (Internet of Things – Nesnelerin İnterneti) teknolojileriyle mümkün oluyor. Şehirdeki ilgili tüm bu araçlardan gelen anlık veriler dijital ikiz teknolojisinin kullanımıyla işlenip şehrin hızlı, doğru ve verimli bir şekilde yönetilmesini sağlıyor. Şehirlerin fiziksel yapıları, nüfusu, ulaşım sistemleri ve altyapısı vb. dijital ikiz modellerinin uygulamasını yönlendiriyor. Yani dijital ikizle her şehrin yerel koşullarına uyum sağlanıyor ve bu süreç her geçen gün şehrin ihtiyaçlarına göre kendini geliştiriyor. Afet yönetimi söz konusu olduğunda bir binanın, mahallenin ve hatta şehrin dijital ikizinin büyük ölçüde yardımcı olduğu görülüyor. Dijital ikiz doğal afetlere hazırlanmamıza ve müdahale etmemizi, kamu güvenliğini iyileştirmemizi ve şehrin genel direncini artırmamızı kolaylaştırıyor.
Dijital ikizlerle afet durumları simüle edilebiliyor. Şehirdeki IoT (Nesnelerin Interneti) araçlarından gelen anlık veriler dijital ikiz teknolojisinin kullanımıyla işlenip afetin hızlı, doğru ve verimli bir şekilde yönetilmesini mümkün kılıyor. Tamamen toplumu merkeze alan ve onun afetlerden en az düzeyde etkilenmesini sağlayan bu teknoloji geçmişi daha sağlıklı okumaya, anlık veriye sağlıklı bir şekilde ulaşmaya ve geleceği simüle edip öngörüyü artırmayı sağlıyor.